8 Şubat 2014 Cumartesi


 Ölüm Üzre 1

güldü: seni koruyacağım
İkinci Yeni alkol vesaire
sıkmayın canımı daha neler

Galata’da dervişler hû iken
yamacı Yüksek Kaldırım mıymış neymiş
eskisi Alageyik içre bir telaş 
Zabıta düdükleri fır fır
tam da çıkarken Esengül
bir de ne görsünler
plastik çantasında
francaladan tam bir ekmek 

Karaköy sanki beyaz iken
boyadılar bir gece gizliceayyaş arkadaşlar
 geçip utana sıkıla karanlığında mecburen
 Esengül Balat’a pır pır

asılıyken vücudunda
yüz adet gizli ellisi ayan beyan 
ağulu şehvet
nerde canım kolay mı
uça kalka gidivermek

birden çok İstanbul’da
onca balkon tecavüze uğrar 
gık diyemez kalır öyle
Esengül ne ki
Olsa olsa bakir bir fahişe

Kime ne dense
Duvar mı duvar

yok yok bu başka bir hal
Esengül yudum rakısız 
can verir gün aşırı teninden
o ne cengaver balıktır ki
Rakı şişesinde ölüm bilmeyen

hadi Ya - Hû ,
bana Ey – Vallah   


Ölüm Üzre 2

nefesimi unuttuğum yerde
dansı bıraktım
akşam şaraba benzerdi
hu ya hu ya;
balık ağa değince
lodos ve eskiyen yüzüm
orada aklımı çelince

oyuncak, neş’eli çocuk
düşerse bitti
yeniden başlar mı hikaye

uykumu böldü
yarım kalmış işlerim vardı
ölmeden önceydi

aşka dip not düştüm,
yılan gibi sessiz sokul bana
duanı arkamdan oku
gittim

yaşamın salıncağında
tuhaf bir anıya yazıldı ismim

tuttum buzu tuza sardım.


Ölüm Üzre 3

oradaysa gitti
kim gitmez
ince sızı hüzzam yerine
incesaz segâh 

yıkanır suyunda zaman
 
ağusu akar
ellerini yıkanır
başka yerde kalabalık 
uzanınca nâpâk 

seyretti kendini uzaktan
akıyordu kelimeler 
sıvısı kaygan
değiştirirken yılan deri
gülüyordu kirpi

örtseler zamana gizlenecek
tül gibiyi kaldırdılar
çırılçıplak 
vücudu emrâz

kuyudan çıkart beni yâr !
koştu
her ölüm erkendi
dibe dalmayınca
her evlilik erken


yorgundu atlar çiftleşemediler 
kalkmadı vapurlar da
yüzer gibi bir o bir bu yana
halatları vardı bağlı mı bağlı

urgan parmağı düğümleyince
 
anlıyor insan
uzun mu uzun bir de
nehirler yola yaklaşmadıkça

kuşlar havalandı sanki
o kadar pır kanat ki
ağaçlar o kadar

nerede öldüysem 
orada karmaşa
daha ölmemişken cevap

kadınlar ve adamlar da
işleri çok bile’si fazla
sevişmeden ne rüzgar ne ten
dut vakti 
hatta haziran isimli bir ay

öldüm ya da 
bir bir ben




Ölüm Üzre 5

 kadın tangodan öldü
caz, biri kız öteki oğlan
zenci güleç çocuklar doğurdu

at köpek ve altın
çiftleşmeyi seçti

son ateşi söndürdüm
küllerinde sustum

susmamla devrildim

a’râf’ da tedirgin;
bir avucum su dolu cehenneme
biri kor yığın cennete

vakfına erdim:
avarif-ul Me'arif
ekânîm-i selâse
elif lâm mîm sâd

yitik zamanda
konuşurken usul kelam
nerede kalmıştık  biz
söyler misin Allah aşkına ?



Ölüm Üzre 6

hayal susar zihin uyur,
düşmemek için mırıldanırlar
aynıdır makaslar kafalarda
gelir eğilir kalkar gidenlere 

hayale durmayınca şehir ölür,
olmaz konuşur adamlar
buluttan kıvam
rengi değişmez

hayal yorulur kabalaşır şehvet,
gün gelir hatırlanmaz habersiz ölünce
ağlaması anı tutmaz kulakta
işitmesi sessiz oğlanların

söz sükuttaysa hayal az sezer,
istemli dul kadınlar bitli oğlanlar
garsonlar kasiyerler
natırlar kasaplar
boyası gerdan muavinler sivilceli kızlar
çala evrak katipler ta düdükleri iri bekçiler
felaketsiz yakınıp ağlayınca

hayal koşar ruh uyanır,
aşk ve kadın dahil
bilinmeyen bir köşede
biriktirir sinsice
durup hayale
ölmeye gidince

suda timsah içi
bozar cenaze vakti
-nasıl bilirdiniz kişiyi
-iyi iyi

o da
hayal
toprağa
değince




Ölüm Üzre 7

memeleriyle belirince bende
sözlerimi bölüyor kadınlar
eli elimde, itimat feneriyle
karanlık bir rahimden
parlak bir okyanusa taşıyınca


    memeleriyle belirince bende
                       hayallerimi öldürüyor kadınlar
                  evlenince öksüz doğurunca yetim
               üşengeç  memeli
            esrarı yitik öpünce



 
memeleriyle belirince bende
arzularımı kışkırtıyor kadınlar
ilk memelerinden sevmek
aşk doymadır, onlarladır
emzirmeyince, içerlemeyince

çok sever az ölür
memeleri dolgun, dudakları rujlu kadınlar

çok ölür az sever
memeleri küskün, dudakları solgun kadınlar

sütüyle sevip
öpen ağzıyla doyurunca


memeleriyle belirince bende

fikrimi incitiyor kadınlar
ölüm boyumuzca bir şeydir, metafizik
gün gelir emzirir elbet annelerimiz,
kadınlar bitip
ölüm makbule geçince


nurullah kadirioğlu









 




Hiç yorum yok:

ZAMAN ŞEHİR İNSAN 2