7 Şubat 2014 Cuma

Ağzı Mühürlü Kadınlar 1

yanında gecenin ışığı
gah sundu gah sunacak

yüzünde mum ışığı
gah söndü gah sönecek

üst perdeden evcil avaz
yedi sekiz yokuz

dedi ki
bu nice bahttır ki
dar’a düştüm çoğaldım
nar’a düştüm azaldım


dedi ki
susmamdan kıt’a yaptılar
adına afrika yazdılar

dedi ki
hikayesi bedbaht olanın
yüz’ü heyhat olur

bildi ki;
tek kişilik orkestra hayat

Ağzı Mühürlü Kadınlar 2

yak artık şu mumları, ruhum gece
yak ki göresin sözlerim karanlık hece
sütüm mü kaçtı ne?
hadi be herif !
bebeği bir de sen emzir
bilirsin ki gizli ay yüzüm vardı bir de
ki upuzun bir cümle
ben yaşadım, bilirim
sözler de ölür
mefaülün faülün
lâ ölün !
bilmem son resmimi gördün mü:
hüznü kaküllü, bereli
hüznü alnında iri iri
yıprandı hadi hadi bana yeni bir yüz al !


Ağzı Mühürlü Kadınlar 3

kavga bitti gün başladı
kimseye söylemedim
o kadar sinsiydi ki
karıncalar da duymadı

tufanın nuhu gibi
her şeyi bir bir aldılar,
işe yaramam diye bana dokunmadılar

 


noktalama işaretleriyle alfabeyi
kuşkulu ve belirsiz lûgatları
kolonya naftalin,
evham kokulu
yastıkların ardına gizledim

dipte bir şey vardı uzanıp avuçladım
benden eksilene cevaptı
geceden arta kalan bir tomar saçtı

çıktım, dudaklarımda segah şarkı
imbatın çoktan geçmişti zamanı
naçar durdum imdata karşı

az kişi anlar;
tez ölür şarkısı hüzzam notalı kadınlar


Ağzı Mühürlü Kadınlar 4

şımarık edayla
kocaman şehir yürüyordu yanında,
içinde ağır aksak lodos
bıçakla ikiye bölünen ruhunda
can çekişiyordu hüzünlü bir geyik

kimsenin olmayan gecede
karanlığın en parlak ışığında
ellerine kasvetli ve tüyden de ağır

bir ay düşecekti ki

basıp derleyip toparlayıp

kaçırdılar geceyi yanlarına alıp


gün ve ay olurdu da
gecesiz yapamazdı bir kadın
hep saklandığı teninden çalarsanız geceyi
acı, yüzünde bir dansa durur ki
herkese bulaşır bin kollu elemi



Nurullah Kadirioğlu



Kadıköy'de Kedi ve Düş

Ne yani, Kadıköy Çarşıda, upuzun rüyalar biriktiren bir sahafta bir Kedi düşü gelince ne yapacaktı ?
Kedi mamalarıyla kuaförlerinin boy gösterdiği ‘’KedMag’’ dergilerinin kalabalığında mı uykuya duracaktı.

Yani, besbelli siz Kedice bilmiyorsunuz!
Apaçık ki, Cevat Çapan’ca da…

Eee boşuna mı uyuması ‘’Son Posta’’ın yanında…
Duyup öğrenesiniz diyedir: Çapan Usta, şu ‘’Bana Düşlerini Anlat’’ın yazarı; bilir misiniz ki, Kediler Milletinin baş yapıtı Bilge Ozan Kavafis’in ‘’Solak Kedi Manifestosu’’ yapıtını Kediceye değil Türkçeye tercüme eden bir Kedi Severdir.

Artık bırakın da bir güzel düşlerini anlatsın Cevat Hocaya bizim Kadıköy Kedisi…
Hadi hadi iyi rüyalar size !

TRT’den Milattan Önce Kameraman dostum Fahri Kaytaz çekti; yanlışlıkla bizim Kadıköy’e düştüğü gün.
Ben de zevkle yazdım metnini…



Hiç yorum yok:

ZAMAN ŞEHİR İNSAN 2